16. İstanbul Bienali 10 Kasım Pazar günü sona erdi. Nicolas Bourriaud küratörlüğünde, Yedinci Kıta teması altında gerçekleşen bienal, şehrin üç farklı noktasında 220’den fazla esere ev sahipliği yaptı. Kapılarını açtığı 14 Eylül’den itibaren ücretsiz olarak gezilebilen ve izleyicilerden yoğun ilgi gören 16. İstanbul Bienali’ni açık kaldığı sekiz hafta boyunca 451.387 kişi ziyaret etti.

Yedinci Kıta’yı keşfeden bir bienal

Küratörlüğünü sanat dünyasının önde gelen isimlerinden akademisyen ve yazar Nicolas Bourriaud’nun üstlendiği Yedinci Kıta başlığını taşıyan bienal, günümüzün en acil konularından ekolojiyi farklı açılardan ele alan eserlere ev sahipliği yaptı. İnsanlığın sebep olduğu doğal veya kültürel atıklara antropoloji ve arkeolojinin araçlarıyla bakan güncel sanat çalışmalarına yer veren bienal, sanat ve ekoloji arasındaki ilişkiyi de tartışmaya açtı.

Popüler bilimde 3,4 milyon kilometrekare genişliğinde ve 7 milyon ton ağırlığındaki bir plastik yığınından meydana gelen kütleye “Yedinci Kıta” adı veriliyor. İnsan atıklarının okyanusun ortasında yeni bir kıtanın oluşumuna sebebiyet verdiği bu olay, 16. İstanbul Bienali için ekolojik sorunlar karşısında sanatın güncel durumunu pek çok sanatçı, düşünür, antropolog ve çevreci ile birlikte araştırmak için bir çıkış noktası oluşturdu.

Sayılarla 16. İstanbul Bienali

  • Bienali 8 haftayı kapsayan 49 gün boyunca 3 farklı mekânda 451.387 ziyaretçi gezdi.
  • 3 farklı mekânda 25 ülkeden 56 sanatçının 220’nin üzerinde eseri sergilendi.
  • 36 sanatçının İstanbul için özel olarak ürettiği eserler, ilk kez sanatseverlerle buluştu.
  • Bienal süresince uluslararası sanat ve basın dünyasından 4000’e yakın müze direktörü, küratör, sanatçı, akademisyen, sanat tarihçisi, yazar, eleştirmen ve editör bienali ziyaret etti.
  • Sergilerin dışında 200’e yakın konuşma, performans, atölye, meditasyon etkinliği ve film gösterimi gerçekleştirildi.
  • Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere 3 dilde yayımlanan ücretsiz çocuk kitabı 17.000 adet dağıtıldı.
  • Farklı alanlardan isimlerle yapılan röportajlar ve sergi izlenimlerinden oluşan Yedinci Kıta podcast serisinde 22 program yer aldı.
  • Bienal boyunca şehirde eşzamanlı olarak 150’nin üzerinde paralel etkinlik düzenlendi.

Bienal yayınları

16. İstanbul Bienali’ne İKSV ve Yapı Kredi Yayıncılık tarafından Vehbi Koç Vakfı’nın katkılarıyla yayımlanan iki yayın eşlik etti. Sergide ziyaretçilere eşlik edecek bir kılavuz ve başvuru kaynağı niteliğindeki Yedinci Kıta Rehberi’nde, saygın uluslararası güncel sanat dergisi Frieze’in Avrupa editörü Pablo Larios’un kaleminden eser anlatımlarına yapıtların fotoğrafları eşlik etti.

Yedinci Kıta’yla ilgili ilave okumalar yapmak isteyenler ve bienalin dokunduğu güncel meselelere dair küratör ve sanatçıların yaklaşımlarını merak edenler için 16. İstanbul Bienali’nin bir de Yedinci Kıta Saha Raporu yayımlandı.

Yedinci Kıta, şehrin üç farklı noktasına taşındı

Yedinci Kıta başlığı altında bienal, Türkiye modern sanatının başlıca eserlerini korumak, geliştirmek ve kamuyla paylaşmak amacıyla kurulan ve 2020 baharında tasarımı Emre Arolat’a ait olan yeni binasında kapılarını açmaya hazırlanan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin Tophane’deki yeni binasının yanı sıra bienale daha önce de ev sahipliği yapmış olan Pera Müzesi ve tarihi boyunca farklı kültürleri bir araya getiren Büyükada’da ücretsiz olarak izleyicilerle buluştu.

Büyükada’da bienali ziyaretçilerle buluşturan mekânlar arasında, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında toplumsal gelişmeye katkıda bulunması için kurulan Anadolu Kulübü, Cumhuriyetin ilanından sonra 1927’de Hükümet Konağı’na dönüştürülen yapı Hacopulo Köşkü, on dokuzuncu yüzyılın sonunda George Mizzi tarafından bir ev olarak inşa edilmiş olan Mizzi Köşkü, 1870’lerde İskenderiye Patriği Sofronios’un yazlık evi olarak inşa edilip daha sonra ilkokul olarak hizmet veren Taş Mektep ve adanın iskele meydanı yer aldı.

Şehre bir kalıcı eser daha

İstanbul Bienali otuzuncu yaşını kutladığı 2017 yılında, 2007–2026 Bienal Sponsoru Koç Holding’in desteğini alarak, İstanbul’a her bienalle birlikte kalıcı bir eser üretmek üzere yola çıkmıştı. 2017’de Ugo Rondinone’nin Buradan Nereye Gidiyoruz? başlıklı neon heykelini şehre kalıcı olarak kazandıran bienal, bu sene de dünyaca ünlü sanatçı Monster Chetwynd’in bir eserini İstanbul’a ve İstanbul’un çocuklarıyla paylaşıyor.

Monster Chetwynd’in 16. İstanbul Bienali’ne özel olarak bir çocuk parkı mizanseniyle kurguladığı ve Maçka Sanat Parkı’na yerleştirilen Gorgon’un Oyun Alanı başlıklı açık hava yerleştirmesi çocuklar tarafından büyük ilgi görüyor.

Sekiz hafta süren etkinlik maratonu

Bienal, sadece sergileriyle değil farklı disiplinlerden uzmanları bir araya getiren kamusal programı, sanat pratiklerine odaklanan konuşmalar, sanatçı performansları, atölye çalışmaları, müzik etkinlikleri ve film gösterimleri gibi 200’e yakın ücretsiz etkinlik ile Yedinci Kıta temasını farklı açılardan ele aldı. Bienalin odağına aldığı sanat, ekoloji ve antropoloji konuları arasındaki ilişkilere farklı yaklaşımlar sunan dünyanın farklı kentlerinde çalışmalarını sürdüren önemli düşünürler, bilim insanları ve sanatçılar bu etkinliklerde bir araya geldi.

İstanbul’un mandalarından operaya, Güney Kore-Kuzey Kore geriliminden patates yetiştiriciliğine pek çok farklı konunun ele alındığı sohbet ve buluşmalarla bienal, Yedinci Kıta teması etrafında sekiz hafta boyunca süren dopdolu bir etkinlik programı sundu. Günümüzün en acil konularından ekolojiyi farklı açılardan tartışmaya açan kamusal programı, sanatçı Zeyno Pekünlü koordine etti.

Rehberli turlarla sergilere yakın keşif

Bienal ve gençleri bir araya getiren bir diğer proje ise bienalin rehberli turları oldu. Ziyaretçileri gezdirmek ve onları bilgilendirmek adına 19 genç rehber, sergiler açılmadan önce bir ay boyunca Koç Holding desteğiyle eserler hakkında müzeolog Mine Küçük’ten eğitim aldı. Bu turlara sanatla ilişkileri çok farklı derecelerde olan izleyici kitleleri ilgi gösterdi. Bienal boyunca günde ortalama 15 rehberli tur verildi.

Yeşil işbirlikleri

16. İstanbul Bienali, insanlığın yarattığı tahribatı gündeme taşıyan ve atık miktarını azaltmayı hedefleyen pek çok ortak çalışmaya imza attı. Bilinçli plastik tüketimine yönelik işbirlikleri kapsamında Pür Su sebilleri bienal mekânlarına yerleştirildi. Bienalin SuCo markası ile geliştirdiği Yedinci Kıta mataraları ise plastik şişe kullanımını azaltmayı hedefledi.

Bienal ayrıca Greenpeace ile bireysel farkındalık yaratmak amacıyla sosyal medyada duyurulmak üzere kurgulanan Nefesini Tut kampanyasına imza attı. Bu kampanyaya bienal sanatçıları destek verdi ve onların katılımıyla hazırlanan proje videosu, bienal ve Greenpeace’in sosyal medya kanallarından paylaşıldı.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın (WWF) Akdeniz'deki plastik kirliliğine dikkati çeken ve "daha iyi korunan bir Akdeniz" fikrinden hareketle yola çıkan Blue Panda teknesi Büyükada’ya yelken açtı. Çevreye duyarlı projeler kapsamında çeşitli sohbetler ve tartışmalar da bienal süresince gerçekleştirildi.

İstanbul Bienali’nin bu öncü çalışmasını takiben bienali düzenleyen kurum olarak İstanbul Kültür Sanat Vakfı da WWF’in enerji tasarrufu, doğal kaynakların bilinçli kullanımı ve yaşam tarzımızın değiştirilmesi konusunda ofis çalışanlarına bilgi vermeyi ve değişim için adım atmalarına yardımcı olmayı hedefleyen WWF Yeşil Ofis programına dâhil oldu.

Sergi mekânlarına giriş sağlayan karekodlar geri dönüşümlü kağıtlara basıldı ve mekânlarda çeşitli noktalara geri dönüşüm kutuları yerleştirildi. Bienal kapsamında Reflect Studio tarafından üretilen çanta ve tişörtlerde ise doğal ve geri dönüştürülmüş plastik malzemeler kullanıldı. Bienal kamusal programında çevre konusunda pek çok sohbet ve etkinlik de gerçekleştirildi.

Bienalin çocuk kitabı macerası devam ediyor: Opti ile Pesi: Bu Dünya Hepimizin

Bienal kapsamında bir de çocuk kitabı yayımlandı. Yekta Kopan’ın yazdığı ve Burcu Ural Kopan’ın yayın yönetmenliğini üstlendiği ve illüstrasyonları Gökçe Akgül tarafından hazırlanan Opti ile Pesi: Bu Dünya Hepimizin adlı kitap, çocuklara bir yandan bienalin teması Yedinci Kıta’yı, sergi mekânlarını ve sanat eserlerini tanıtırken, diğer yandan çocukları iklim hareketinden ilham alan keyifli bir yolculuğa davet etti. Bernard Van Leer Vakfı’nın katkılarıyla Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere üç dilde hazırlanan kitap, tüm bienal mekânlarından ve anlaşmalı kitabevlerinden ücretsiz olarak dağıtıldı. Ayrıca bienal sırasında İKSV Alt Kat’ta 3-5 ve 6-8 yaş gruplarına yönelik ücretsiz okuma etkinlikleri gerçekleştirildi.

Bebekli Sabahlar

16. İstanbul Bienali kapsamında, Bernard van Leer Vakfı’nın desteğiyle yayımlanan çocuk kitabının yanı sıra ebeveynler ve bakım verenleri 0-18 aylık bebekleriyle birlikte Yedinci Kıta’yı deneyimlemeye çağıran Bebekli Sabahlar turları da düzenlendi. Bienal süresince her çarşamba ve cuma, Pera Müzesi’nde ücretsiz olarak gerçekleştirilen turlara 100’e yakın bienal takipçisi bebekleriyle katıldı.

Her yaş için Öğrenme Programı

16. İstanbul Bienali, Koç Holding’in desteğiyle çocuklar ve gençlerin bienal ile tanışmasını sağlayan bir program da sundu. Pera Müzesi işbirliğiyle bienal kapsamında müzede yapıtları sergilenen on üç sanatçının çalışmasından esinlenerek çocuklar ve gençlere yönelik ücretsiz atölyeler düzenlendi. Pera Müzesi’nde 8 hafta boyunca ücretsiz olarak gerçekleşen etkinliklere, 4-17 yaş aralığındaki çocuklar katıldı. Kamusal programda çocuklara yönelik olarak gerçekleştirilen etkinliklerle beraber bienal 3000’e yakın çocuğa ulaştı.

Film programı

Pera Film tarafından hazırlanan film programı kapsamında bienal süresince Yedinci Kıta temasından yola çıkarak sunduğu Ansızın Bir Yabancı Belirir programında, doğanın tanıklıklarıyla toplumsal hafızayı bir araya getiren 10 uzun metraj ve 8 kısa film, tema dahilinde Pera Müzesi’nde izleyicilerle buluştu.

Yedinci Kıta podcast serisi

16. İstanbul Bienali, bu seneki başlığı Yedinci Kıta’yı farklı açılardan ele alan ve 22 programdan oluşan bir podcast serisi hazırladı. Serinin bir bölümünde araştırmacı ve yazar Nora Tataryan’ın hazırlayıp sunduğu, sanatçılar, bienal ekibi, akademisyenler ve farklı uzmanlıklardan gelen konuklarla Antroposen ve ekoloji alanında sohbetlerden oluşan programlar yer aldı. Bu kayıtlarda dinleyiciler akademisyen ve küratör Ali Akay, İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer, yazar Sema Kaygusuz ve yönetmen Emre Yeksan gibi isimlerle yapılan sohbetleri dinleme fırsatı yakalıyor.

Podcast serisinde bu sohbetlerin yanı sıra 13 yaşındaki iklim aktivisti Atlas Sarrafoğlu, akademisyen Prof. Dr. Edhem Eldem, oyuncu Hale Soygazi, DJ ve müzik yazarı Gülşah Güray, müzisyen Kalben, yazar Şebnem İşigüzel, yazar Yekta Kopan gibi birçok farklı ismin bienali gezerken edindiği izlenimler de dinlenebiliyor. Yedinci Kıta podcast serisini Spotify üzerinden dinlemek için tıklayın.

Uluslararası basından bienale yoğun ilgi

Uluslararası basında 400’e yakın habere konu olan ve büyük ilgi gören 16. İstanbul Bienali, aralarında The Guardian, Financial Times, The Telegraph, BBC, The New York Times, Le Monde, Süddeutsche Zeitung, Deutschlandfunk, El Pais, Il Sole 24 Ore, Condé Nast Traveller, The Art Newspaper, Frieze, Artforum, Art Review, Hyperallergic ve ARTE TV gibi önde gelen yayınların bulunduğu pek çok prestijli gazete, dergi, TV, radyo, ajans ve web sitesinin gündeminde yer aldı.

Yukarı
madebycat ®