Antroposen: Çoğu bilim insanına göre, ayırt edici özelliği insan faaliyetlerinin gezegen üstündeki etkisi olan, içine girdiğimiz yeni jeolojik çağın adı.
Kapitalosen: Bu yeni çağa, genel olarak insanlar (antropos) değil de belirli bir üretim sistemi neden olmuş olabilir. İsveçli ekolojist Andreas Malm’ın ortaya koyduğu üzere kapitalosen kelimesi, gezegeni tehdit eden şeyin, kapitalist üretim biçimi tarafından şekillendirilen insan faaliyeti olduğuna vurgu yapar.
Yedinci Kıta: Küresel ısınmayı bir yana bırakırsak, Antroposen’in yarattığı en gözle görünür etkilerden biri, “Yedinci Kıta” adı verilen devasa çöp yığını oluşumudur: 3,4 milyon kilometrekare genişliğinde yüzen plastik; 7 milyon ton ağırlığında, okyanusta geniş adalar oluşturan bir atık yığını.
Molekülerleşme: Mevcut siyasal, ideolojik ya da ulusal kütlelerin, daha küçük, hatta ufacık birimlere bölünmesi.
Moleküler Antropoloji: İnsanın evrendeki etkilerinin, ayak izlerinin ve bunların insan-olmayanlarla ilişkisinin araştırılması. Halihazırdaki insan türünün ötesine geçen kesintisiz, genişletilmiş bir antropoloji. İnsanları, sonsuz sayıda moleküler vakaya bölünmüş bir kütle olarak ele alır. Sanatçılar, toplumsal gerçekliklerin moleküler yapısını gözlemler.
Antropoloji: Tim Ingold’un sözleriyle “İçinde insanlar olan felsefe.”
Perspekvitizm: Brezilyalı antropolog Eduardo Viveiros de Castro tarafından ortaya atılan, doğalarının (örneğin bedenlerinin) farklı olmasıyla birbirinden ayrışsalar da, hayvanlar ve bitkiler de dahil olmak üzere bütün varlıkları birbirine bağlayanın insan kültürü olduğunu düşünen, Amazon mitolojisi ve kozmolojisine gönderme yapan bir kavram. Viveiros de Castro, o dönemde basit bir gözlem nesnesine indirgenen Amerikan yerlileri dünyasının dışına çıkıp, insan-olmayan unsurları da işin içine katarak, tüm dünyayı Yerli bir bakış açısından incelemek istemiştir.
Zenoloji: Yabancı anlamına gelen Yunanca zenos kelimesinden türer. Zenoloji, gerçekliğin, başkalıkların, tekilliklerin ve ötekiliklerin çokluğunun tasviridir. Yenilenmiş bir egzotizm fikri, burada çeşitlilik düşüncesinin genişletilmiş bir hali, neredeyse moleküler bir çeşitliliktir.
Yaban: Ansızın kendini tanımadığı bir toplumun içinde bulan bir antropolog misali her bir sergi izleyicisi de sanatçıları, “yabancı” ya da “yaban” olarak nitelendirir. Yabanların yerini sanatçılar almıştır.
Arkeoloji: Filozof Giorgio Agamben’e göre “[...] kendi güzergâhının ve gölgesinin izini sürdüğü için şimdiki zamana erişimi yalnızca, şimdiki zamanın geçmişin üstüne attığı ilmek olan arkeoloji sağlayabilir.”