Andrea Zittel, yaşamaya, barınmaya ve insan doğasına dair temel meselelere odaklanıyor. Zittel’in bienal için ürettiği Kişisel Arsalar, özel mülkiyet ve mekân mefhumları ile tarihten devraldığımız borç ve esaret yapılarına yönelik bir cevap niteliğinde. “Mekâna sahip olunabilir mi?” sorusundan yola çıkan Zittel, yalnızca bir kişinin sığabileceği hacme sahip hücre benzeri mekânları birbirinden ayıran beton bloklardan yapılmış bir heykel sergiliyor. Bu birimler işyerlerindeki küçük bölmeleri, özel yatak odalarını ya da boş mezarları çağrıştırıyor. Yapıt emniyet, mahremiyet ve bireysellik kaynağı olarak pazarlanan mekânın ve ona çizilen sınırların bir denetim ve yabancılaşma aracı olarak kullanılabildiğini hatırlatıyor.
Andrea Zittel (d. 1965, Escondido, Kaliforniya, ABD) gündelik hayatını, yaşayan yapılar ve durumlar için prototipler geliştirmek ve bunları test etmek için kullanıyor. 2000 yılında Joshua Tree, Kaliforniya’ya yerleşen sanatçı, burada A-Z West adını verdiği hayat-pratiği için bir tür pilot bölge kurdu. Önemli kişisel sergileri arasında Lay of My Land [Arazimin Yapısı], Magasin 3, Stockholm (2011); Critical Space [Eleştirel Mekan], New Museum, New York (2006); ve Small Liberties [Küçük Özgürlükler], Whitney Museum Altria, New York (2006) sayılabilir. Katıldığı karma sergiler arasında ise Venedik Bienali (1995); Documenta X, Kassel (1997) ve Whitney Bienali, New York (2004, 1995) bulunuyor.
SERGİLENEN ESERLER
Kişisel Arsalar, 2019
Beton blok, alçı, boya ve çakıl
1610,4 × 1099,8 × 45,7 cm
Sanatçının ve Regen Projects’in izinleriyle.
16. İstanbul Bienali tarafından sipariş edilmiştir.