Çin’in mezara gömülü terakota askerlerinin zamanından günümüze kadar yöneticiler kitleleri hep kullanageldi ama bu kitlelerin iktidarı kinetik değil, göstergesel güçlerinden geliyordu. Johannes Büttner’in Hannah Black’ten alıntıyla adlandırdığı çalışması, şiddet temsillerini ele alıyor. Yerleştirme, farklı topraklardan yoğurulmuş yedi heykelden oluşuyor; her bir heykelin altında bir makinenin iskeleti var. Heykeller, bilimkurgu savaşçıları, toplum polisi ve tepetaklak çevrilmiş terakota askerlerin bir karışımına benziyor. Kontrolü kaybetmiş veya işi şiddete dökmüş bir algoritmalar ve ağlar dünyasına titreşip sarsılarak tepki veriyor, makine suretinde bir Golem’i serbest bırakıyorlar.
Johannes Büttner (d. 1985, Frankfurt am Main, Almanya) performans geleneği ve toplumsal örgütlenme üzerinde çalışıyor. Büttner, çağımızın yaygınlaşmış güvencesizliğini gerek enerji, kentlilik, new age akımı ve ezoterizm; gerekse küresel ve siyasi krizler üzerinden inceliyor. Beşeri ve mekanize iş gücü arasındaki ilişki, yerleştirmelerinde ve performanslarında tekrar eden bir motif olmanın yanı sıra sanatçının kendi anlatılarının yaratılmasında da çıkış noktası. Sanatçı Palais de Tokyo, Paris (2018); La Panacée, Montpellier (2018) ve Basis, Frankfurt am Main’daki (2017) karma sergilere katıldı. 2018 yılında Kunstraum C28, Hanover ve Simultanhalle, Köln’de kişisel sergileri gerçekleşti. Performansları ise Stedelijk Museum, De Appel Art Center ve Art Weekend in Amsterdam’da yer aldı.
SERGİLENEN ESERLER
Başka bir yaşam olasılığı kendisini yanan bir
polis arabasında doğrudan, arkadaşlarımın yüzlerinde ise dolaylı olarak ifade eder, 2019
Yerleştirme (toprak, kil, kül, toz, doğal pigmentler, su, hurda metal, kalsiyum sülfat, bakır, motorlar, algoritma; Arduino, Philipp Welzenberg ve UBX127 işbirliğiyle üretilen ses parçaları)
Değişken boyutlar
Sanatçının izniyle.
16. İstanbul Bienali tarafından sipariş edilmiştir.
Institut für Auslandsbeziehungen ve Berlin Senate Department for Culture and Europe’un destekleriyle sergilenmiştir.