18. İstanbul Bienali, alışılmış bienal formatlarının dışına çıkarak üç yıla yayılan özgün yapısıyla sanatseverlerle buluşuyor. Küratör Christine Tohmé’nin Üç Ayaklı Kedi başlığı altında kurguladığı bienalin ilk ayağı, 20 Eylül – 23 Kasım 2025 arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
Bienalin, “kendini koruma” ve “gelecek olasılıkları” temaları etrafında şekillenen ilk ayağında, 30’u aşkın ülkeden 47 sanatçının eserleri Beyoğlu-Karaköy hattında yer alan 8 farklı mekânda sergilenecek. Bienalde sergilere, performanslar ve film gösterimlerinden oluşan bir kamusal program eşlik edecek.
18. İstanbul Bienali basın buluşması

Fotoğraf: Mühenna Kahveci
18. İstanbul Bienali’nin ayrıntılarını paylaşmak üzere, 16 Eylül Salı sabahı bienalin sergi mekânları arasında yer alan Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi’nde bir basın buluşması düzenlendi.
İstanbul Bienali tarihinde ilk kez üç yıla yayılan bir yapıyla tasarlanan 18. İstanbul Bienali’nin hazırlık sürecine dair deneyimler, mekân ve sanatçı seçimleri ile kamusal programın ayrıntıları, küratör Christine Tohmé ve İstanbul Bienali Direktörü Kevser Güler’in gerçekleştirdiği söyleşide paylaşıldı.

Fotoğraf: Mühenna Kahveci
Basın buluşmasında, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve 2007–2036 yılları arasında bienalin sponsorluğunu üstlenen Koç Holding adına Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç da birer konuşma yaptı.
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı konuşmasında “İKSV’nin 1987 yılından bu yana düzenlediği İstanbul Bienali, kentimizi küresel bir kültür-sanat merkezi hâline getirme vizyonumuzun en önemli adımlarından biri. Uluslararası sanat gündemine yön veren eğilimleri yansıtan, yeni tartışmalar açan, şaşırtıcı, düşündürücü, besleyici ifade biçimleri sunan bu etkinliğin nitelikli sergi ve etkinlik programlarının yanı sıra çokkatmanlı bir diyalog alanı sunmasıyla da İstanbul’un sanat yaşamına katkıda bulunduğu için mutluluk duyuyoruz. Bienalde Türkiye ve yurtdışındaki kültür-sanat evreni arasında anlamlı bir etkileşimin kurulması için çaba sarf ediyor, gençlere ve çocuklara yönelik öğrenme programlarımızla, öğrenciler, mülteciler ve farklı engel gruplarına yönelik ücretsiz rehberli turlarımızla ve her seferinde büyük ilgi gören ücretsiz resimli çocuk kitabımızla, güncel sanat beğenisinin ve sevgisinin geniş kitleler tarafından benimsenebilmesi için çalışıyoruz. Bu sergiye hayat veren değerli küratörümüz Christine Tohmé’ye, yaratıcılıklarıyla bienali var eden sanatçılarımıza, serginin gerçekleştirilmesine emek veren tüm ekibimize ve bienalin ziyaretçilerle ücretsiz olarak buluşabilmesini mümkün kılan bienal sponsorumuz Koç Holding başta olmak üzere bienale destek veren tüm kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyorum,” dedi.
2007-2036 Bienal Sponsoru Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ise bienalle ilgili şunları söyledi: “Önümüzdeki yıl, Topluluğumuzun 100. kuruluş yıl dönümünü idrâk edeceğiz. Bir asra yaklaşan ve her adımla dönüşen ve dönüştüren bu yolculukta, geleceğe yönelik duyduğumuz toplumsal sorumluluk bilincinin, en az ticari başarılar kadar önemli olduğuna gönülden inanıyoruz” diye konuştu. “İçinden geçtiğimiz çağın belirsizliği ve çok boyutlu zorlukları, hepimizin mâlûmudur” diye devam eden Koç, sanâtın sunduğu özgürlük alanlarına, yaratıcı cesârete ve derinlikli sorgulamalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Koç, “İstanbul Bienali, düşünceyi, sezgiyi ve yaratıcılığı sanâtın farklı anlatım biçimlerinde buluşturarak, sanâtçılara eleştirel üretim için özgürlük alanı sunmaktadır. Bu sebeple, Bienal’in İstanbul’a ve ülkemizin uluslararası itibârına çok büyük katkısı olduğuna inanıyorum.”

Fotoğraf: Mühenna Kahveci
Üç Ayaklı Kedi’nin izini süren bienal
18. İstanbul Bienali, bu yıl alışılmış bienal formatlarının ötesine geçerek, üç yıla yayılan özgün yapısıyla sanatseverlerle buluşuyor. Küratör Christine Tohmé tarafından Üç Ayaklı Kedi başlığıyla kurgulanan bienalin ilk ayağı, 20 Eylül – 23 Kasım 2025 tarihleri arasında, İstanbul’un Beyoğlu Karaköy hattında yer alan sekiz farklı mekânda bienal sponsoru Koç Holding’in katkılarıyla ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
Bienalin ilk ayağına davet edilen 47 sanatçı; atölye ziyaretleri ile sanatçı buluşmalarının yapıldığı ve 31 Ekim–15 Aralık 2024 tarihleri arasındaki açık çağrıya gelen dosyaların değerlendirildiği kapsamlı bir araştırma sürecinin sonucunda belirlendi.
Açık çağrı süreci, 18. İstanbul Bienali’nin küratoryal araştırma sürecinin en önemli adımlarından biri oldu. Küratör Christine Tohmé üç ay boyunca 105 ülkeden yaklaşık 1.500 sanatçının başvurusunu inceledi ve ardından serginin kavramsal çerçevesiyle örtüştüğünü düşündüğü isimlerle görüşmeler yaptı.
Bienalin ikinci ayağı 2026 yılında İstanbul Bienali Akademisi’nin kurulması ve sanat inisiyatiflerinin katılımıyla düzenlenecek kamusal programlarla devam edecek. Bienal 2027’deki üçüncü ve son ayağı kapsamında gerçekleştirilecek atölyeler, performanslar ve nihai bir sergiyle tamamlanacak.
Kavramsal çerçeve
Bienal küratörü Christine Tohmé, bienal için kaleme aldığı kavramsal çerçeve yazısında üç ayakta tamamlanacak bu bienali bir kediye benzettiğini belirtiyor ve şöyle ekliyordu: “Giderek hızlanan yıkım, zorunlu göçler ve önü alınamayan krizler tüm ufukları ve gelecek olasılıklarını paramparça ediyor. Sürekli daralan bir şimdiyle karşı karşıya kalan bedenlerimiz, pek çok saate ayak uydurmaya zorlanıyor: kimisi hızlı kimisi yavaş kimisi bozuk. Bir sendeleyip bir ileri atıldığımız ikili bir devinim içine hapsolmuş, dengede durabileceğimiz adımı atmaya çabalıyoruz. Tıpkı kedi gibi biz de kendi etrafımızda dönüyor, kıvrılıyor, kaybolup yeniden ortaya çıkıyoruz. Yönümüzü bulmaya çalışırken, dinlenmeyi öğreniyor, bir yandan da korunmaya ve onarılmaya muhtaç parçalarımıza sahip çıkıyoruz.”
Tohmé, sanatçılara yaptığı açık çağrıda da bienalin odaklanacağı temaların çerçevesini aşağıdaki sorularla çizmişti:
Kırılganlık ve tekrar eden krizlerle karşı karşıya kaldığımızda, maddi koşullar ve güvensizlik hissi günlük hayatımızı nasıl etkiliyor? Kendimizle, bedenlerimizle ve toplumla olan ilişkimiz nasıl şekilleniyor? Soluklanabileceğimiz alanları nasıl yaratıyoruz? Alışılmadık dayanışma biçimlerini ve direniş için karşı-stratejileri nasıl keşfediyoruz? Onarmanın ve ileriye yönelik hayal kurmanın kol kola ilerlediği bir hareket, nasıl gelecekler tasavvur etmemize olanak tanıyor? Dünyalarımız aynı anda hem kâbuslara hem düşlere; hem geçiciliğe hem dayanıklılığa yer açacak şekilde çözülürken, bu dünyalarda yaşamaya nasıl devam edebiliriz?
Bienalin kavramsal çerçeve metninin tamamına bağlantıdan ulaşılabilir.
18. İstanbul Bienali mekânları ve sanatçıları
İstanbul Bienali’nin bu edisyonunda sergi mekânlarının seçiminde belirleyici unsurlardan biri fiziki yakınlık oldu. Beyoğlu-Karaköy hattında konumlanan sekiz sergi mekânı ziyaretçileri, bienali yürüyerek keşfetmeye davet ediyor. Bu sayede ziyaretçiler, ulaşım zorluklarıyla karşılaşmadan sergiler arasında özgürce dolaşabiliyor; yol boyunca molalar vererek şehrin dokusuyla ve sergiyle bütüncül bir deneyim kurabiliyorlar.
Elhamra Han
İstiklal Caddesi'nde 1827 yılında şehrin ilk tiyatro salonlarından biri olarak inşa edilen Elhamra Han’ın ikinci katında bulunan iki daire 18. İstanbul Bienali kapsamında ilk kez sergi mekânı olarak kullanılıyor.
Sanatçılar: Mona Benyamin, Şafak Şule Kemancı, Jagdeep Raina, Riar Rizaldi, Lara Saab, Natasha Tontey, Sevil Tunaboylu
Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi
Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi 1869 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Aziz Vincent de Paul’ün Yardımsever Kızları Cemiyeti’ne yetimhane olarak kullanılması şartıyla tahsis edilmiş ve 1937 yılına kadar yetimhane ve ilkokul olarak hizmet vermiş. Artık kullanılmayan binanın bahçesi günümüzde “Tophane Mekân” adıyla kamuya açılmış bir sosyal tesis olarak işlev görüyor. Bahçe 18. İstanbul Bienali kapsamında sanatçı Khalil Rabah’ın yerleştirmesine evsahipliği yapıyor.
Sanatçı: Khalil Rabah
Meclis-i Mebusan 35
1983 yılında inşa edilen Meclis-i Mebusan Caddesi’ndeki 35 numaralı binanın zemin katı da bu yıl bienal mekânı olarak kullanılıyor. Bina, 2013 ile 2019 yılları arasında şehirlerin geleceğini tasarlamaya yönelik küresel bir kent laboratuvarları ağı olan Studio-X’in İstanbul ayağına evsahipliği yaptı. 2016 ve 2018 yıllarında İstanbul Tasarım Bienali’nin mekânları arasında yer alan bina, bienal kapsamında yeniden canlandırılıyor.
Sanatçılar: Eva Fàbregas, Pilar Quinteros, VASKOS (Vassilis Noulas & Kostas Tzimoulis)
Külah Fabrikası
Bir zamanlar dondurma külahı imalatı yapılan iki katlı, yüksek tavanlı bina; zanaatçı pazarları, sergiler ve konserler gibi çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan, dönüşüm geçirmiş bir sanat ve etkileşim alanı olarak 18. İstanbul Bienali’nde yer alıyor.
Sanatçılar: Doruntina Kastrati, Claudia Pagès Rabal
Zihni Han
Karaköy’de yer alan Zihni Han, 18. İstanbul Bienali kapsamında izleyicilere ilk kez kapılarını açıyor. Bir zamanlar ticaretin kalbinde, İstanbul’u Doğu Akdeniz’e bağlayan liman bölgesinde konumlanan bu beş katlı bina, bienal mekânlarından biri olarak kullanılmak üzere yenilendi.
Sanatçılar: Abdullah Al Saadi, Willy Aractingi, Karimah Ashadu, Chen Ching-Yuan, Ian Davis, Celina Eceiza, Pélagie Gbaguidi, Rafik Greiss, Jasleen Kaur, Valentin Noujaïm, Marwan Rechmaoui, Stéphanie Saadé, Sara Sadik, Sohail Salem, Elif Saydam, Selma Selman
Galeri 77
Karaköy’de yer alan ve eskiden bir depo olarak hizmet veren bu dört katlı binanın tamamı 18. İstanbul Bienali’nde sergi alanı olarak kullanılıyor.
Sanatçılar: Haig Aivazian, Ola Hassanain, Mona Marzouk, Dilek Winchester
Muradiye Han
Tamamlandığı 1914 yılından itibaren Karaköy ticaret hayatında önemli bir yer tutan bina, İstanbul’un işgali sırasında Fransız askeri güçleri tarafından kullanılmış ve Muradiye Karakolu olarak anılmaya başlamış. 2021 yılında restorasyon gören binanın zemin katında bienal kapsamında bir yerleştirme sergileniyor.
Sanatçı: Ana Alenso
Galata Rum Okulu
1885’te inşa edilen ve resmi olarak 1910 yılından 1988 yılına kadar Galata’daki Rum cemaatine eğitim kurumu olarak hizmet veren bina, 2012 yılında bir kültür-sanat mekânı olarak yeniden işlevlendirildi. İstanbul Tasarım Bienali’ne (2012, 2014, 2016), İstanbul Bienali’nin geçmiş edisyonlarından birkaçına (2013, 2015, 2017) ve çeşitli sergilere evsahipliği yapan okul, 2019–2023 arasında geçirdiği kapsamlı restorasyonun ardından bu yıl yeniden bienal mekânları arasına katılıyor.
Sanatçılar: Nolan Oswald Dennis, İpek Duben, Ali Eyal, Simone Fattal, Lou Fauroux, Lungiswa Gqunta, Kongkee, Seta Manoukian, Merve Mepa, Naomi Rincón-Gallardo, Ana Vaz, Akram Zaatari, Ayman Zedani
18. İstanbul Bienali’nin kamusal programları
18. İstanbul Bienali’nin açılış haftasındaki kamusal programı performanslardan gösteri ve canlı etkinliklere uzanan geniş bir seçki sunuyor.
Selma Selman’ın ailesiyle birlikte gerçekleştirdiği, hurda elektroniklerden altın elde etme aşamalarını ele aldığı performansı Anakartlar, önizleme günleri sırasında İstanbul Modern’de görülebilecek. Performansın sonucunda elde edilecek altın, bir kaşığa dönüştürülerek heykel niteliği kazanacak ve etrafındaki yüzü aşkın parçalanmış bilgisayardan geriye kalanlarla birlikte Zihni Han’daki sergi alanına yerleşecek.
Alex Baczyński-Jenkins, Arter Karbon’daki İsimsiz (Ufku Yakalamak) adlı dayanıklılık temelli dans performansında, “kare adım” diye bilinen dans figürünü kullanıyor. Dans, günlerce süren partilerin, cenaze ve ayaklanmaların anıları arasında salınıyor. Performans, 20 Eylül Cumartesi 12.00-15.00 arasında Arter Karbon’da izlenebilir.
Bir monolog hâlinde sahnelenen Demek çok üzgünsünüz, öyle mi? ya da Çukur adlı performans, Lübnan’ın ekonomik ve politik çöküşü esnasında Ahmad Ghossein’in hayatta kalma çabalarını aktarıyor. Sınırlı sayıda izleyici alabilen Bahçe Galata’da düzenlenen bu performans, 21 Eylül Pazar 12.00-12.30 arasında izlenebilir.
Kamusal program kapsamında yer alan gösterim programındaki filmler spekülatif tarihler, jeopolitik fay hatları ve otokurmaca arasında dolaşıyor.
- Maxime Hourani’nin Taşlar Yalan Söylemez filmi Louis Auguste Blanqui’nin 1860 Lübnan iç savaşını anımsatan başarısız bir devrimin kozmolojisi hakkında fikir yürüttüğü çalışmalarından yola çıkıyor. Film, 20 Eylül Cumartesi 20.30-21.00 arasında Salt Beyoğlu’nda gösterilecek.
- Samar Al Summary’nin filmi Her Çıkışın, Arizona’daki bir askeri hava üssünün sağır edici sessizliğinde memleket özlemi ve yerinden edilmişlik duygularıyla hesaplaşıyor.
- Lawrence Abu Hamdan’ın 45. Paralel adlı filmi, 2010’da ABD-Meksika sınırını geçerek bir can alan mermiden hareketle sınırları ve dron savaşlarını inceliyor.
- Suneil Sanzgiri, Ulaşılmaz Adres adlı filminde, Angolalı sömürge karşıtı aktivist Sita Valles’in devrimci yaşamı ve kayboluşundan yola çıkarak Hindistan ile Afrika’nın ortak sömürge karşıtı tarihlerini analog yıkıntılar ile dijital restorasyonu bir araya getirerek keşfediyor.
Her Çıkışın, 45. Paralel ve Ulaşılmaz Adres filmleri, 21 Eylül Pazar 18.00-19.30 arasında arka arkaya Salt Beyoğlu’nda gösterilecek.
Buluşma ve etkinlikler için ortak bir alan: Zihni Han Kat İki
Zihni Han’ın ikinci katı, bienal ziyaretçilerinin durup soluklanabileceği ve birlikte vakit geçirebileceği açık bir alan olarak tasarlandı.
Zihni Han Kat İki, bienal süresince burayı etkinlikleri için kullanmak isteyen herkesin önerilerine açık olacak. Bu mekânda buluşma, sohbet, atölye ya da farklı bir etkinlik düzenlemek isteyenler, önerilerini ist.biennial.zihnihan2@iksv.org adresine iletebilecek. 20 Eylül–23 Kasım tarihleri arasında sürecek program bienal takvimine göre planlanacak, düzenli olarak güncellenecek ve mekânda yer alan karekod üzerinden takip edilebilecek.
Bu katta ayrıca sergiye doğrudan ya da dolaylı olarak temas eden kitaplardan oluşan küçük bir kütüphane de yer alıyor. Ziyaretçiler kitapları inceleyebilecek ve kütüphaneye katkıda bulunabilecek; böylece kütüphane ortak bir kaynak olarak büyümeyi sürdürecek.
Koç Holding’in desteğiyle rehberli turlar
Tek ve çok mekânlı sergi turları
18. İstanbul Bienali’nin rehberli tur programı, ziyaretçilere bienal sergilerini, eğitimlerini 2007’den bu yana Bienal’in sponsorluğunu üstlenen Koç Holding’in desteğiyle tamamlayan rehberler eşliğinde gezme olanağı sunuyor. Bienalin en büyük iki mekânı Galata Rum Okulu ve Zihni Han’da tek mekânlı turlara ek olarak iki ayrı rota üzerinde yer alan dörder sergi mekânını kapsayan çok mekânlı turlar da düzenlenecek.
Bebekli Sabahlar
Galata Rum Okulu’nda her cuma 10.00-11.00 arasında, bakım verenlere bienali 0-36 ay aralığındaki bebekleri ve pusetleriyle birlikte, rehber eşliğinde gezme imkânı sunan Bebekli Sabahlar turları düzenlenecek.
Rehberli turlar için biletler passo.com.tr ve Passo mobil uygulamasından alınabildiği gibi tur mekânlardan da edinmek mümkün. Rehberli turlarla ilgili ayrıntılı bilgiye bu adresten ulaşılabilir.
Bienalde ücretsiz tur programları
Erişilebilir Bienal Turları
18. İstanbul Bienali’nde, İKSV’nin Erişilebilir Sanat Partneri DenizBank’ın sponsorluğu ve Erişilebilir Her Şey Derneği’nin danışmanlığında Erişilebilir Bienal Turları düzenlenecek. Galata Rum Okulu ve Zihni Han’da düzenlenecek turlarda görme farklılığı olan bireyler için sesli betimleme, sağır bireyler için işaret dili çevirisi ile erişilebilir bir bienal deneyimi sunulması amaçlanıyor. Turlara katılımın koordinasyonu, Erişilebilir Her Şey derneği tarafından sağlanacak.
Mülteci Turları
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve partnerlerinin danışmanlığındaki Mülteci Turları, sosyal entegrasyon ilkeleri ve zorla yerinden edilmiş kişiler için hassas olabilecek sergi içerikleri gözetilerek hazırlandı. Galata Rum Okulu’nda Türkçe anlatımlı ve ihtiyaç hâlinde çevirmen eşliğinde düzenlenecek turlara katılım ücretsiz olacak. Turlara katılımın koordinasyonu, UNHCR tarafından sağlanacak.
Çocuk ve gençlere yönelik öğrenme programları
18. İstanbul Bienali’nin çocuklara ve gençlere yönelik hazırladığı Bienal Öğrenme Programı Koç Holding’in desteğiyle ve PACE Çocuk Sanat Merkezi işbirliğiyle yürütülecek. Sergi keşfi ve atölye çalışması olmak üzere iki bölümden oluşan programda katılımcıların, sanatçılardan ilhamla kendi getirdikleri objeleri ileri dönüşümle üçboyutlu sanat eserine dönüştürmesi amaçlanıyor.
Galata Rum Okulu’nda ücretsiz olarak yürütülecek programın ayrıntılarına ve rezervasyon formuna buradan ulaşılabilir.
İstanbul’un martıları Opti ile Pesi’nin yeni maceraları
İlk kez 2017 yılındaki 15. İstanbul Bienali’nde ortaya çıkan martılar Opti ile Pesi’nin maceraları bu bienalde de devam ediyor. Bu yıl Hisar Okulları’nın desteğiyle yayımlanan Opti ile Pesi: Kayıp Sesler Haritası, Burcu Ural Kopan’ın editörlüğünde, yazar Yekta Kopan ve çizer Gökçe Akgül tarafından hazırlandı. Kitap İstanbul’un evsahipliği yaptığı renkliliğin ve çeşitliliğin izini bienal mekânları arasında kayıp dostlarını arayan kuşlar aracılığıyla sürüyor.
Opti ile Pesi: Kayıp Sesler Haritası ekim ayından itibaren Galata Rum Okulu’ndan ücretsiz olarak temin edilebilir.
18. İstanbul Bienali’nin görsel kimliği
18. İstanbul Bienali’nin görsel kimliği ve bienal rehberi, tasarımcı ve sanat yönetmeni Okay Karadayılar tarafından hazırlandı.
Bienalin reklam filmi Depo Film tarafından hazırlandı. Filmin yönetmenliğini ise Ali Demirel yaptı.
Önizleme günleri
İlk ayağı 20 Eylül–23 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 18. İstanbul Bienali’nin basın önizlemeleri 16–19 Eylül 2025, profesyonel önizlemeler ise 18–19 Eylül 2025’te yapılacak. Önizleme günlerinde bienal mekânlarına girişler QR kodlarla sağlanırken 20 Eylül’den itibaren izleyiciler bienal mekânlarına kayıt yaptırmadan, ücretsiz olarak girebilecek.
18. İstanbul Bienali ziyaret gün ve saatleri
18. İstanbul Bienali tüm mekânlarda ücretsiz olarak, pazartesi hariç her gün, 10.00–18.00 arasında görülebilir. Açılış haftasına özel olarak sergiler 22 Eylül Pazartesi günü de ziyaret edilebilecek.
18. İstanbul Bienali destekçileri
İKSV tarafından 2007’den bu yana bienal sponsorluğunu üstlenen Koç Holding’in desteğiyle düzenlenen 18. İstanbul Bienali, bu yıl da izleyicilere kapılarını ücretsiz olarak açıyor.
İKSV’nin tüm festivallerine ve bienallerine Kurucu Sponsor Eczacıbaşı Topluluğu destek oluyor.
Bienale Divan Ağırlama Sponsoru, Arçelik Teknoloji Sponsoru olarak destek verirken, İKSV Erişilebilir Sanat Partneri DenizBank, vakfa desteğini bienal kapsamında da sürdürüyor. Bienale ayrıca proje ortağı olarak Hisar Okulları, otomotiv sponsoru olarak Ford Otomotiv Sanayi AŞ, özel proje sponsoru olarak TAV Airports ve İKSV Konaklama ve Mekân Sponsoru The Marmara Group da destek veriyor.
Bienale katkı sağlayan kuruluşlar arasında ARTFACTORY, Diageo Türkiye, Dinçer Logistics, Magdeburger Sigorta A.Ş, Mastercard, Soho House, Sub Karaköy ve tonwelt yer aldı. 2015-2025 Boya Sponsoru Polisan Kansai Boya ve aydınlatma sponsoru TEPTA bienale desteklerini sürdürürken bienalin diğer destekçileri MEKE, NOA, Piksel.Creative Solutions, Sotheby’s, The Peninsula Istanbul, Türk Ekonomi Bankası (TEB), TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), VitrA oldu.
Zihni Denizcilik, Galata Rum Okulu, Beyoğlu Belediyesi, Borusan Holding, Galeri 77 ve The Muradiye bienale mekân destekçileri olarak katkıda bulunurken Salt, İstanbul Modern, Bahçe Galata ve Arter de kamusal program mekân destekçileri oldular.
Bienalde Türkiye’den katılımcıların projeleri, SAHA tarafından desteklendi.
Bunlara ek olarak bir dizi destekçi, uluslararası fon kuruluşları ve hibe organları İstanbul Bienali'ne ek katkıda bulundu: British Council, Institut Français, Ramon Llull Institute, İstanbul Hollanda Başkonsolosluğu, Saastamoinen Foundation, Henry Moore Foundation, Catapulta, Spot Projects, Adam Mickiewicz Institute - Polonya Kültür ve Milli Miras Bakanlığı, Goethe-Institut İstanbul, İstanbul Arjantin Başkonsolosluğu, Saint Benoit Fransız Lisesi, European Roma Institute for Arts and Culture, Frame, İstanbul Brezilya Başkonsolosluğu, Yunanistan Kültür ve Spor Bakanlığı.
İKSV Servis Sponsorları Zurich Sigorta, Amerikan Hastanesi, Insider, Mindbehind, Plaza OSGB, GfK, Mindshare, Somera, Boosmart ve Wiseback tüm vakıf etkinliklerinde olduğu gibi bienalde de desteğini sürdürürken, Aditgen, Apaçık Radyo, ArtDog Istanbul, Bundle, Diken, Kafa Radyo, Karnaval, Habertürk, Bloomberg HT, Medyascope, Milliyet Sanat, Oksijen, Sanat Okur, Socrates, T24, Time Out İstanbul ve Yuzu Magazine bienalin medya sponsorları oldular. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İştirak Şirketi Kültür AŞ, İGA Pass, Panoffect ve Icon Dooh da bienale tanıtım desteği veren kurumlar arasında.
Bienalin ana hamileri Oya & Bülent Eczacıbaşı ve Ömer Koç. Bienal hamileri arasında ayrıca Ayşe Umur, Emin Hitay, Melda & Serkan Aygın, Özgür Tanrıkulu, Tansa Mermerci, Arzuhan & Mehmet Ali Yalçındağ. Friends; Adnan Yerebakan, Amanda Love, Berrak & Nezih Barut, Elif Tukin Oygur, Elvan Tuğsuz Güven, Hatice & Jan Frederik Marx, Zafer Yıldırım da yer alıyor.