Kalan (2024), hem kişisel tarihten hem de kolektif mitolojiden besleniyor. Farklı mecralar arasında gezinerek, sanatçının büyükanne ve büyükbabasının Üsküp’ten İstanbul’a göçünü bir çıkış noktası olarak alıyor ve kaçmaya, göç etmeye, azme ve kayba dair sembolik bir tarihsel anlatı oluşturuyor.

Aile arşivini, eski eşyaları ve yadigârları neredeyse arkeolojik bir yöntemle gün yüzüne çıkaran Sevil Tunaboylu, babasının ve büyükbabasının marangozluk aletlerini yeniden işlevlendirerek esere dokunsal bir duyarlılık kazandırıyor. Resimler, sanatçının aile tarihini ele alışındaki mitolojik ama yaşananlara derinden bağlı yaklaşımı belirginleştiriyor. Örneğin Issız Buluşma’da (2024) babasının albümlerinden, Üsküp posta binası önünde çekilmiş eski fotoğrafı tutan bir eli resmin düzleminde kısmen gösteriyor. Bükülmüş inşaat demiri gibi diğer öğelerle Türkiye’de durmaksızın devam eden imar süreçlerine, yaşama alışkanlıklarının ve kent manzaralarının kesintiye uğradığı bir gerçekliğe işaret ediyor. Kertenkele heykelleri, yeniden büyümeyi bekleyen kesik kuyruklarıyla bu değişken zeminde izleyiciye birer rehber gibi eşlik ediyor. Yerleştirme boyunca karşımıza çıkan ölçüm aletleri ve sanatçının aile atölyesinden kalma diğer araçlar mekân, miras ve yurt kavramlarının mütemadiyen inşa hâlinde olduğunu ima ediyor.

SERGİLENEN ESERLER

Sevil Tunaboylu (d. 1982)
Kalan, 2024
Tuval üzerine yağlıboya, kil, üç boyutlu baskı, ahşap, buluntu nesneler
Değişken boyutlar
Tüm eserler Şarika Sanat Vakfı ve Bao Foundation tarafından sipariş edilmiştir.
Sanatçının izniyle

Yukarı
madebycat ®