Şafak Şule Kemancı pratiğinde türler ve biçimler arasındaki akışkanlığı kucaklıyor; bitkiler, mineraller, hayvanlar ve insanların, öznellik hâlini aşan bir ilişkilenme içerisinde birbirine dolanmasının yolunu açıyor. Kemancı, bienal kapsamında bitki ve hayvan niteliklerini aynı potada eriten hibrit bir yapıya sahip, anıtsal ölçekte yumuşak bir heykel sergiliyor. İçinde bulunduğu odayı mesken edinen eser, bulunduğu yabani peyzajın içerisinde pencerelerden ve kapılardan taşarak büyüyor; evcil ile yabani, insan ile insan dışı, doğal ile yapay arasındaki ikilik hâline meydan okuyan çevreleyici bir ortam oluşturuyor. Heykelin düşürdüğü gölgeler korumanın geri çekilmek ya da saklanmak değil, başkaları için bir sığınak sunabilmek anlamına geldiğine işaret ediyor.

SANATÇI ÖZGEÇMİŞİ

Şafak Şule Kemancı (d. 1975, İstanbul), İstanbul'da yaşamını ve çalışmalarını sürdüren sanatçı. Kemancı eserlerinde neşenin, direnişin ve bereketin birbirine dolanarak yeşerdiği bir çeşitlilik hâlinin normatif sınırları erittiği ve yeni olasılıkları mümkün kıldığı kuir ekosistemler kuruyor. Sanatçının kişisel sergileri arasında yaslan bana yeryüzü ağacı, Ka Atölye, Ankara (2022) ve bütün kuşlar benim bahçeme gelir, Depo, İstanbul (2021) bulunuyor. Katıldığı karma sergiler arasında ise Sex Re-enchanted [Yeniden Efsunlanan Cinsellik], Heidelberger Kunstverein (2024); Pretty Doomed [Albenili ve Kederli], Ugly Duck, Londra (2023); Hayat, Ölüm, Aşk ve Adalet, Yapı Kredi Kültür Sanat, İstanbul (2022); Bir Tutam Zapt Edilemez Karmaşıklık, SANATORIUM, İstanbul (2022) yer alıyor.

SERGİLENEN ESERLER

Şafak Şule Kemancı (d. 1975)
İsimsiz, 2025
Kumaş, reçine, çimento, pirinç, karışık malzeme
240 × 500 × 400 cm
Sanatçının izniyle

Şafak Şule Kemancı (d. 1975)
İsimsiz, 2025
Duvar kâğıdı
270 × 750 cm
Sanatçının izniyle

Yukarı
madebycat ®